SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

ADAB BAHSİ

<< 2143 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

20 - (2143) حدثنا سعيد بن عمرو الأشعثي وأحمد بن حنبل وأبو بكر بن أبي شيبة - واللفظ لأحمد - (قال الأشعثي: أخبرنا. وقال الآخران: حدثنا) سفيان بن عيينة عن أبي الزناد، عن الأعرج، عن أبي هريرة،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم قال (إن أخنع اسم عند الله رجل تسمى ملك الأملاك)

زاد ابن أبي شيبة في روايته (لا مالك إلا الله عز وجل).

قال الأشعثي: قال سفيان: مثل شاهان شاه.

وقال أحمد بن حنبل: سألت أبا عمرو عن أخنع؟ فقال: أوضع.

 

[ش (أخنع) قيل أخنع بمعنى أفجر. يقال: خنع الرجل إلى المرأة، والمرأة إليه، أي دعاها إلى الفجور].

 

{20}

Bize Saîd b. Amr El-Eş'asî ile Ahmed b. Hanbel ve Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet ettiler. Lâfız Ahmed'indir. (Eş'asî: Ahberana, ötekiler: Haddesena tâbirlerini kullandılar. (Dedilerki): Bize Süfyân b. Uyeyne, Ebû'z-Zinâd'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti:

 

«Allah indinde en kötü isim Meliküt-Emlâk ismi alan kişi (nin ismi) dir.» buyurmuşlar.

 

İbni Ebî Şeybe kendi rivayetinde: «Allah (Azze ve Celle) den başka Mâlik yoktur.» cümlesini ziyâde etti.

 

Eş'asî dedi ki : «Süfyân Şâhîn Şah gibi, dedi.»

 

Ahmed b. Hanbel de dedi ki: «Ebû Amr'a, ahna' ne demektir? diye sordum. En alçaktır, cevâbını verdi.»

 

 

21 - (2143) حدثنا محمد بن رافع. حدثنا عبدالرزاق. أخبرنا معمر عن همام بن منبه. قال: هذا ما حدثنا أبو هريرة عن رسول الله صلى الله عليه وسلم. فذكر أحاديث منها:

 وقال رسول الله صلى الله عليه وسلم (أغيظ رجل على الله يوم القيامة، وأخبثه وأغيظه عليه، رجل كان يسمى ملك الأملاك. لا ملك إلا الله).

 

{21}

Bize Muhammed b. Râfi' rivayet etti. (Dediki): Bize Abdürrezzâk rivayet etti. (Dediki): Bize Ma'mer, Hemmâm b. Münebbih'den naklen haber verdi. Hemmâm: Ebû Hureyre'nin Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den bize rivayet ettikleri şunlardır, diyerek bir takım hadîsler zikretmiştir. Onlardan biri de şudur. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Kıyamet gününde Allah Teâlâ'nın en fazla gadab edeceği en pis ve en kindar adam Melikül-Emlak adını takınan kimsedir. Allah'tan başka Melik yoktur.»  buyurdular.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhâri Edeb»'de tahrîc etmiştir.

 

Hadîs-i şerifte ahna', ağyaz ve ahbes tâbirleri kullanılmıştır. Ahna'ı Ebû Amr en alçak diye tefsir etmiştir. Bu Ebû Amr, İshâk b. Mirar'dır ki, meşhur lugat ve nahv âlimidir. Onu Ebû Amr Eşşeybânî ile karıştırmamalıdır. Şeybânî tabiinden olup İmam Ahmed b. Hanbel doğmazdan evvel vefat etmiştir. Ebû Amr'dan başkalarına göre hadîsin mânâsı kıyamet gününde en hakîr, en zelil adam MeliKül Emlâk adını taşıyan kimsedir. Maksat isim değil, ismin sahibidir. Kaadi İyâd: «Bu hadîsle isimle müsemmânın bir şey olduğuna istidlal edilir. Bu husustaki hilaf meşhurdur.» diyor. Bâzılarına göre Ahna' en fâcir mânâsına ge­lir. Ahbes en pis mânâsına olup, burada Ahna' ile aynı mânâya gelir. En çirkin, en yalan demektir. Ahna'a daha başka mânâlar veren de olmuştur. Ağyaz' Gayz'dan alınmıştır. Gayz intikam almaktan âciz kalan kimsenin gazab ve hiddetidir. Ki Allah Teâlâ hakkında müstehil yâni imkânsızdır. Binâenaleyh ya onun şiddete kerih görmesinden kinaye yahut da vereceği cezadan mecaz olur. Ağyaz kelimesinin aynı cümlede iki defa kullanılması Kaadi İyâd'a göre bazı râvilerin vehminden ileri gelmiştir. Maamafih bu kelimenin «ağnat» olması ihtimâlinden bahsedenler de vardır. Yâni bu iki kelimeden biri «ağyaz», diğeri «ağnat»'dır. Ağnat, en şiddetli sıkıntı gören manasınadır. Melikül-Emlâk bütün mülklerin sahibi mânâsına gelir. Bütün mülklerin sahibi ise Allah'dır. Onun için rivayetlerin birinde Allah'dan başka mâlik yoktur, buyurulmuştur. Binâenaleyh doğan çocuğa bu ismi takmak haram olduğu gibi, Allah'a mahsus Rahman, Kuddûs, Müheymin, Halik ve emsali isimleri Şahin Şah, Şahân Şah, Şahântıl-Mülük gibi acem mübalâğası sayılan unvanları takmak da haramdır. Çünkü onların hepsinde kul'a yakışmayan bir büyüklük vardır. Ebû Saîd-i Hudrî (Radiyallahu anh)'den merfû' olarak rivayet edilen bir hadîste:

 

«Çocuklarınıza Hakîm ve Ebû'l-Hakem adlarını koymayın; çünkü hakim alîm olan yalnız Allah'dır.» buyurulmuştur.